Fazlası zarar: D vitamini
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Esen, D vitamini fazlalığı hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Esen, D vitamini fazlalığı hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
Damla, sprey ve ampul halinde bulunan D vitamini, doktor tavsiyesinin dışında birçok kişi tarafından kullanılıyor. Her şeyin fazlası zaten zarar ancak bilinçsizce tüketilen vitaminlerin fazlası düşündüğünüzden daha da önemli sorunlara neden olabiliyor. D vitamini fazlalığında karşımıza çıkabilecek olumsuz durumları ve D vitamini tüketme ile ilgili bilinmesi gerekenleri Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Esen ile konuştuk.
Doktor tavsiyesi dışında alınan D vitamini kullanımına ilişkin görüşleriniz nelerdir?
D Vitamini yağda çözünen bir vitamin türü olup temel sentezlendiği madde aslında kolesteroldür. Vitaminin aktif olmayan hali previtamin D3 ciltte Ultraviyole güneş ışınları sayesinde aktif olan D3 vitaminine dönüşür. Hayvansal kaynaklardan elde edilen D3 vitamini kaynağı genellikle balık yağı, yağlı balıklar ve yumurta sarısıdır. D2 Vitamini ise bitkisel kaynaklarda (mantar vb) UV ile uyarılarak sentezlenir. Kültür mantarlarında daha az D vitamini olduğu görülmüş. Gıdayla alınan D vitamini ince bağırsakta emilerek lenfatik sistem aracılığı ile toplardamar sistemine katılır. Görüldüğü gibi gündelik yaşamda sağlıklı beslenerek ve günde en az 15 dakika etkin güneş alarak yürüyüş yaptığımızda D vitamini eksikliği olmamasını bekleriz. D vitamini eksikliği çocukluk çağında kemik yapım hızının azalması ve erişkinde kemik erimesi ile sonuçlanır. Ayrıca kalsiyum metabolizması bozularak kas yorgunluğu, kas ağrısı ve halsizlik gibi şikâyetlere yol açar. Dolayısı ile bu şikâyetleri olanlarda D vitamini seviyesine bakılması ve doktor tavsiyesi olmadan D vitamini alınmaması gerekmekte. Özellikle yüksek dozda yani ampul formunun doktor tavsiyesi olmadan alınmaması gereklidir.
D vitamini fazlalığı hangi sorunlara neden olur?
D vitaminin başlıca görevi kandaki kalsiyum-fosfor konsantrasyonunu sıkı bir aralıkta tutmak ve kemik yapımı-yıkımı sürecini kontrol etmektir. Bunu yaparken bir yandan böbrekten kalsiyum emilimini diğer yandan ince bağırsaktan kalsiyum fosfor emilimini kontrol eder. Kanda aşırı D vitamini alınması sonucu D vitamini fazlalığı ise kanda kalsiyum düzeyinin artması sonucu böbrek taşı oluşumu, tansiyon yüksekliği, kalp krizi ve hatta karaciğer fonksiyonlarının bozulmasına yol açabilir. 70 yaş üzerinde ise kandaki D vitamini seviyesinin 100 ng/dL'nin üzerinde olması atriyal fibrilasyon gibi inme riski taşıyan kalp ritim bozukluklarının 3 kat daha fazla tetiklendiği gözlenmiştir. Ayrıca yine yaşlılarda iştah ve kilo kaybına neden olması sıvı dengelerini bozabilir. Daha nadir olarak pankreatit ve akciğer dokusunda kireçlenmeye neden olabilir.
Çinli bilim insanları tarafından yapılan araştırmalara göre D vitamini işe yaramıyor. Sizin bu konuda görüşleriniz nelerdir?
Son yıllarda sağlık taramalarında D vitamini seviyesi sıklıkla bakılmaya ve eksik bulunduğunda bazı hastalıklardan korunmak umuduyla takviye edilmeye başlandı. D vitamininin bu yönüyle incelendiğinde, klasik etkileri dışında bağlandıkları reseptörler aracılığı ile yaklaşık 1000'in üzerinde genin düzenlenmesinde yer aldığı saptandı. Bu genlerin hücresel büyümeden, bağışıklık sistemi kontrolü ve yangı (enflamasyon) ile savaşmak gibi hayati rolleri var. Çalışmalara bakıldığında, hastalık olanlar kişilerde yapılan çalışmalarda daha uzun yaşam ve enfeksiyondan hızla iyileşme gibi olumlu sonuçlar elde edildi. Yapılan küçük çaplı bazı çalışmalarda kandaki D vitamini seviyesi 38 ng/mL ve üzerinde viral enfeksiyonlara yakalanma riskinin daha düşük olduğu gösterilmiş. Ayrıca meme kanseri ve kolorektal kanserlerden sonra hayatta kalma oranlarının da kan seviyesinin 38 ng/mL ve üzerinde olduğunda yüksek olduğu tespit edildi. Ayrıca kalp damar hastalıkları ve D vitamini ilişkisine bakıldığında D vitamini eksiliğinin bir hareketsizlik göstergesi olduğu ve daha fazla hareket etmeye yönelik mesaj olduğu yönündedir. Bu olumlu bulgulardan yola çıkarak toplumsal tarama ve tedavi açısından duruma bakıldığında maalesef aynı olumlu sonuçlar elde edilmediği görüldü. Özetle en son yayınlanan geniş çaplı bir araştırmada D vitamini takviyesinden beklenen faydanın sağlanmadığı saptandı. Bu nedenle D vitamini tedavisinin ileride kişiselleştirilerek herkese farklı seviyeler hedeflenerek verilmesi gerektiği vurgulanmakta.
D vitamini fazlalığına karşı yapılması gerekenler nelerdir?
Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan bir araştırmada bitkisel takviyeler kullanımı sonrası acile başvurularda bir artış olduğu gözlenmiş. Bu ürünlerde birinci sırayı kilo vermeye yönelik ürünler alırken ikinci sırada vitamin ve mineral takviyeleri gelmektedir. Bu bilgi göz önüne alındığında D vitamini fazlalığı belirtilerinin ilk önce fark edilmesi çok önemli olup sonraki aşamada acil tıbbi yardım almak gereklidir.
Peki, D vitamini fazlalığının belirtiler nelerdir?
En sık belirtisi ise çarpıntı, açıklanamayan halsizlik, ağız kuruluğu ve iştahsızlıktır. Ayrıca kulakta çınlama ve baş ağrısı da görülebilir. Kandaki D vitamini seviyesi normal olsa bile bazen yüksek dozda tek seferde alınan vitamin bu yan etkilere sebep olabilir. Dolayısı ile doktor tavsiyesi dışında yüksek doz kullanımlardan kaçınılmalı ve bol sıvı alımına dikkat edilmelidir.
c4d3f053f3634f7082ff01355c0be6a8
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Esen, D vitamini fazlalığı hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
Damla, sprey ve ampul halinde bulunan D vitamini, doktor tavsiyesinin dışında birçok kişi tarafından kullanılıyor. Her şeyin fazlası zaten zarar ancak bilinçsizce tüketilen vitaminlerin fazlası düşündüğünüzden daha da önemli sorunlara neden olabiliyor. D vitamini fazlalığında karşımıza çıkabilecek olumsuz durumları ve D vitamini tüketme ile ilgili bilinmesi gerekenleri Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Esen ile konuştuk.
Doktor tavsiyesi dışında alınan D vitamini kullanımına ilişkin görüşleriniz nelerdir?
D Vitamini yağda çözünen bir vitamin türü olup temel sentezlendiği madde aslında kolesteroldür. Vitaminin aktif olmayan hali previtamin D3 ciltte Ultraviyole güneş ışınları sayesinde aktif olan D3 vitaminine dönüşür. Hayvansal kaynaklardan elde edilen D3 vitamini kaynağı genellikle balık yağı, yağlı balıklar ve yumurta sarısıdır. D2 Vitamini ise bitkisel kaynaklarda (mantar vb) UV ile uyarılarak sentezlenir. Kültür mantarlarında daha az D vitamini olduğu görülmüş. Gıdayla alınan D vitamini ince bağırsakta emilerek lenfatik sistem aracılığı ile toplardamar sistemine katılır. Görüldüğü gibi gündelik yaşamda sağlıklı beslenerek ve günde en az 15 dakika etkin güneş alarak yürüyüş yaptığımızda D vitamini eksikliği olmamasını bekleriz. D vitamini eksikliği çocukluk çağında kemik yapım hızının azalması ve erişkinde kemik erimesi ile sonuçlanır. Ayrıca kalsiyum metabolizması bozularak kas yorgunluğu, kas ağrısı ve halsizlik gibi şikâyetlere yol açar. Dolayısı ile bu şikâyetleri olanlarda D vitamini seviyesine bakılması ve doktor tavsiyesi olmadan D vitamini alınmaması gerekmekte. Özellikle yüksek dozda yani ampul formunun doktor tavsiyesi olmadan alınmaması gereklidir.
D vitamini fazlalığı hangi sorunlara neden olur?
D vitaminin başlıca görevi kandaki kalsiyum-fosfor konsantrasyonunu sıkı bir aralıkta tutmak ve kemik yapımı-yıkımı sürecini kontrol etmektir. Bunu yaparken bir yandan böbrekten kalsiyum emilimini diğer yandan ince bağırsaktan kalsiyum fosfor emilimini kontrol eder. Kanda aşırı D vitamini alınması sonucu D vitamini fazlalığı ise kanda kalsiyum düzeyinin artması sonucu böbrek taşı oluşumu, tansiyon yüksekliği, kalp krizi ve hatta karaciğer fonksiyonlarının bozulmasına yol açabilir. 70 yaş üzerinde ise kandaki D vitamini seviyesinin 100 ng/dL'nin üzerinde olması atriyal fibrilasyon gibi inme riski taşıyan kalp ritim bozukluklarının 3 kat daha fazla tetiklendiği gözlenmiştir. Ayrıca yine yaşlılarda iştah ve kilo kaybına neden olması sıvı dengelerini bozabilir. Daha nadir olarak pankreatit ve akciğer dokusunda kireçlenmeye neden olabilir.
Çinli bilim insanları tarafından yapılan araştırmalara göre D vitamini işe yaramıyor. Sizin bu konuda görüşleriniz nelerdir?
Son yıllarda sağlık taramalarında D vitamini seviyesi sıklıkla bakılmaya ve eksik bulunduğunda bazı hastalıklardan korunmak umuduyla takviye edilmeye başlandı. D vitamininin bu yönüyle incelendiğinde, klasik etkileri dışında bağlandıkları reseptörler aracılığı ile yaklaşık 1000'in üzerinde genin düzenlenmesinde yer aldığı saptandı. Bu genlerin hücresel büyümeden, bağışıklık sistemi kontrolü ve yangı (enflamasyon) ile savaşmak gibi hayati rolleri var. Çalışmalara bakıldığında, hastalık olanlar kişilerde yapılan çalışmalarda daha uzun yaşam ve enfeksiyondan hızla iyileşme gibi olumlu sonuçlar elde edildi. Yapılan küçük çaplı bazı çalışmalarda kandaki D vitamini seviyesi 38 ng/mL ve üzerinde viral enfeksiyonlara yakalanma riskinin daha düşük olduğu gösterilmiş. Ayrıca meme kanseri ve kolorektal kanserlerden sonra hayatta kalma oranlarının da kan seviyesinin 38 ng/mL ve üzerinde olduğunda yüksek olduğu tespit edildi. Ayrıca kalp damar hastalıkları ve D vitamini ilişkisine bakıldığında D vitamini eksiliğinin bir hareketsizlik göstergesi olduğu ve daha fazla hareket etmeye yönelik mesaj olduğu yönündedir. Bu olumlu bulgulardan yola çıkarak toplumsal tarama ve tedavi açısından duruma bakıldığında maalesef aynı olumlu sonuçlar elde edilmediği görüldü. Özetle en son yayınlanan geniş çaplı bir araştırmada D vitamini takviyesinden beklenen faydanın sağlanmadığı saptandı. Bu nedenle D vitamini tedavisinin ileride kişiselleştirilerek herkese farklı seviyeler hedeflenerek verilmesi gerektiği vurgulanmakta.
D vitamini fazlalığına karşı yapılması gerekenler nelerdir?
Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan bir araştırmada bitkisel takviyeler kullanımı sonrası acile başvurularda bir artış olduğu gözlenmiş. Bu ürünlerde birinci sırayı kilo vermeye yönelik ürünler alırken ikinci sırada vitamin ve mineral takviyeleri gelmektedir. Bu bilgi göz önüne alındığında D vitamini fazlalığı belirtilerinin ilk önce fark edilmesi çok önemli olup sonraki aşamada acil tıbbi yardım almak gereklidir.
Peki, D vitamini fazlalığının belirtiler nelerdir?
En sık belirtisi ise çarpıntı, açıklanamayan halsizlik, ağız kuruluğu ve iştahsızlıktır. Ayrıca kulakta çınlama ve baş ağrısı da görülebilir. Kandaki D vitamini seviyesi normal olsa bile bazen yüksek dozda tek seferde alınan vitamin bu yan etkilere sebep olabilir. Dolayısı ile doktor tavsiyesi dışında yüksek doz kullanımlardan kaçınılmalı ve bol sıvı alımına dikkat edilmelidir.
c4d3f053f3634f7082ff01355c0be6a8
Yorumlar
Yorum Gönder