Anne babalar için zorbalarla baş etme rehberi
"Bir daha çocuğuma dokunma!"
"Bir daha çocuğuma dokunma!"
Eciş bücüş, çığlık çığlığa ağlayan bebeğiniz dünyaya geldiği anda emin olduğunuz bir şey varsa, o da hiç kimsenin değerli çocuğunuza zarar vermesine izin vermeyeceğinizdir.
Çocuğunuz okul çağına geldiğinde ise çocuğunuzu 7/24 koruyamayacağınız gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalırsınız.
Aklınıza, üçüncü sınıftayken en olmadık şeyler yüzünden sizinle nasıl dalga geçtikleri gelir: Adınız, öğle yemeğiniz, kıyafetiniz veya gözlükleriniz yüzünden... Siber zorbalık, riskleri ve sonuçlarını bambaşka bir düzeye çekmişken "geleneksel" zorbalık hala yaygın. Üç çocuktan biri, okulda şiddete maruz kaldığını bildiriyor.
Çocuklarımıza zorbalara karşı nasıl ayakta duracaklarını ve onları nasıl koruyabileceğimizi gözden geçirmenin zamanı geldi!
1- İşaretleri gözlemleyin
Zorbalık bazen aşikar değildir ve çocuklar bu durumu ifade edemeyebilirler. Örneğin, çocuğum yuvadayken en iyi arkadaşı sık sık onu, çizdiği resimleri veya zar zor yazdığı kelimeleri silmeye zorluyordu. Oğluma bunu sorduğumda, en iyi arkadaşının, yaptıklarını silmesini istediğini yoksa kendisiyle arkadaş olmayacağını söyledi. Bu, ilk de değildi. Oğlum, çember yapma zamanında diğer çocuklarla oynayamıyordu veya başka birinin yanına oturamıyordu, yoksa onunla arkadaşlığını kesecekti.
Burada zorbalık, ad takmak veya vurmak değil, bir güç dengesizliğiydi. Sık sık, evdeki agresif davranışlardan okuldaki düşük notlara ve silinmiş resimler gibi masum şeylere bakarak uyarı işaretlerini izlememiz gerekiyor. Zorbalığı ciddiye almamız gerekli, özellikle de bu açıkça saldırganın davranış şekliyse.
2- Zorbanın ebeveyniyle yüzleşmeyin
Çocuğunuzun bir zorbanın ellerinde piyon olduğunu bildiğiniz zaman ebeveyn olarak bütün sigortalarınız atıyor. Buna derhal bir son vermek istiyorsunuz. Diğer yandan, zorbanın ebeveyniyle yüzleşmek, büyük ihtimalle bir savunma tartışmasına yol açacaktır. İşte şimdi, her yerde gördüğünüz "Keep calm" (Sakin ol) sloganlarından birini kullanmalısınız: "Sakin ol ve öğretmenle konuş." Eğer öğretmen düzeyinde herhangi bir şey yapılmıyorsa, konuşmayı, okul idarecisi, okul danışmanı ve müdür gibi yetkililere taşıyın. Zorbalık, zor bir gün geçiren bir çocuktan ibaret değildir. Toplumsal bir sorundur ve toplumun bir araya gelmesini gerektirir.
3- Çocuğunuza yetki verin
Çocuğunuza kendine güvenmesini öğretmek önemli olmakla beraber, bir zorbanın kendilerine müdahale etmeye çalışması halinde uygulayacakları bir plana da ihtiyaçları bulunuyor. Uzmanlar şu stratejileri öneriyor:
stopbullying.gov sitesine göre (ABD kökenli, zorbalık karşıtı bilinçlendirmeye odaklı bir site) çocukların sadece yüzde 20-30'u zorbalığı yetişkinlere bildiriyor. Bu, bu kadar yaygın bir problem için şok edici miktarda düşük bir oran. Çocuğunuza, zorbalığı affetmeyi değil, bildirmeyi öğretin. Çocuğunuzu bir anne babaya, öğretmene ya da danışmana bu problemden bahsetmesi için cesaretlendirin.
Çocuğunuzu göz teması kurması ve dik durması, ancak zorbaya asla fiziksel olarak karşılık vermemesi konusunda eğitin. ABD'nin Ulusal Suç Önleme Konseyi'ne göre en iyisi, çocuğunuzun kavgada karşılık vermemesi çünkü aksi halde saldırganlığın dozu artabiliyor.
Bu iki yönlü yaklaşım, sosyal beceri iletişimcisi Brooks Gibbs tarafından öneriliyor. Gibbs, büyük izleme oranına sahip bir videosunda bu iki tekniği vurgularken çocuklara belki de karşıt kültürde stratejiler öğretiyor.
Birinci kural, sinirlenmemek. Bu kural, çocuğa serin kanlı kalmayı öğretiyor. Çocuk (bu, en çok 8-12 yaş ve üzeri çocuklarda işe yarıyor), zorbanın saldırganlığına soğuk kanlı karşılık verdiği zaman basit bir mesaj vermiş oluyor: "Söylediğin, beni zerre kadar etkilemiyor." Bunun sonucunda zorba sıkılıyor. Duygu artık söz konusu olmayınca zorbanın sözlü rahatsızlığa devam etme isteği kalmıyor.
İkinci kural, onlara arkadaş gibi davranmak. Bu, algılanan düşmana iyilik göstermek anlamına geliyor. Evet, bu, kulağa gerçekten de zor geliyor. Gibbs'in teorisine göre, bir zorbanın sözlü saldırısına iyilikle karşılık vermeniz, onun dengesini tamamen bozmanıza neden oluyor. Gibbs'e göre zorbalık, bir güç dengesizliği. İyilik, bu güç mücadelesini bozuyor.
Biraz (ya da bol bol) pratikle çocuklar (ve yetişkinler) duygusal olarak dirençli olup zorbaları akıl yoluyla alt edebilirler. Zorbalığın, ergenliğe geçiş ritüeli veya çocukluğun değiştirilmez bir parçası olması gerekmez. Çocuklarımıza her zaman bir çıkış noktası olduğunu öğretelim.
259f4d0fa232438a99258657ce6346e9
"Bir daha çocuğuma dokunma!"
Eciş bücüş, çığlık çığlığa ağlayan bebeğiniz dünyaya geldiği anda emin olduğunuz bir şey varsa, o da hiç kimsenin değerli çocuğunuza zarar vermesine izin vermeyeceğinizdir.
Çocuğunuz okul çağına geldiğinde ise çocuğunuzu 7/24 koruyamayacağınız gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalırsınız.
Aklınıza, üçüncü sınıftayken en olmadık şeyler yüzünden sizinle nasıl dalga geçtikleri gelir: Adınız, öğle yemeğiniz, kıyafetiniz veya gözlükleriniz yüzünden... Siber zorbalık, riskleri ve sonuçlarını bambaşka bir düzeye çekmişken "geleneksel" zorbalık hala yaygın. Üç çocuktan biri, okulda şiddete maruz kaldığını bildiriyor.
Çocuklarımıza zorbalara karşı nasıl ayakta duracaklarını ve onları nasıl koruyabileceğimizi gözden geçirmenin zamanı geldi!
1- İşaretleri gözlemleyin
Zorbalık bazen aşikar değildir ve çocuklar bu durumu ifade edemeyebilirler. Örneğin, çocuğum yuvadayken en iyi arkadaşı sık sık onu, çizdiği resimleri veya zar zor yazdığı kelimeleri silmeye zorluyordu. Oğluma bunu sorduğumda, en iyi arkadaşının, yaptıklarını silmesini istediğini yoksa kendisiyle arkadaş olmayacağını söyledi. Bu, ilk de değildi. Oğlum, çember yapma zamanında diğer çocuklarla oynayamıyordu veya başka birinin yanına oturamıyordu, yoksa onunla arkadaşlığını kesecekti.
Burada zorbalık, ad takmak veya vurmak değil, bir güç dengesizliğiydi. Sık sık, evdeki agresif davranışlardan okuldaki düşük notlara ve silinmiş resimler gibi masum şeylere bakarak uyarı işaretlerini izlememiz gerekiyor. Zorbalığı ciddiye almamız gerekli, özellikle de bu açıkça saldırganın davranış şekliyse.
2- Zorbanın ebeveyniyle yüzleşmeyin
Çocuğunuzun bir zorbanın ellerinde piyon olduğunu bildiğiniz zaman ebeveyn olarak bütün sigortalarınız atıyor. Buna derhal bir son vermek istiyorsunuz. Diğer yandan, zorbanın ebeveyniyle yüzleşmek, büyük ihtimalle bir savunma tartışmasına yol açacaktır. İşte şimdi, her yerde gördüğünüz "Keep calm" (Sakin ol) sloganlarından birini kullanmalısınız: "Sakin ol ve öğretmenle konuş." Eğer öğretmen düzeyinde herhangi bir şey yapılmıyorsa, konuşmayı, okul idarecisi, okul danışmanı ve müdür gibi yetkililere taşıyın. Zorbalık, zor bir gün geçiren bir çocuktan ibaret değildir. Toplumsal bir sorundur ve toplumun bir araya gelmesini gerektirir.
3- Çocuğunuza yetki verin
Çocuğunuza kendine güvenmesini öğretmek önemli olmakla beraber, bir zorbanın kendilerine müdahale etmeye çalışması halinde uygulayacakları bir plana da ihtiyaçları bulunuyor. Uzmanlar şu stratejileri öneriyor:
Durumu bildirmelerini öğretin
stopbullying.gov sitesine göre (ABD kökenli, zorbalık karşıtı bilinçlendirmeye odaklı bir site) çocukların sadece yüzde 20-30'u zorbalığı yetişkinlere bildiriyor. Bu, bu kadar yaygın bir problem için şok edici miktarda düşük bir oran. Çocuğunuza, zorbalığı affetmeyi değil, bildirmeyi öğretin. Çocuğunuzu bir anne babaya, öğretmene ya da danışmana bu problemden bahsetmesi için cesaretlendirin.
Kendilerine güvenli durmalarını öğretin
Çocuğunuzu göz teması kurması ve dik durması, ancak zorbaya asla fiziksel olarak karşılık vermemesi konusunda eğitin. ABD'nin Ulusal Suç Önleme Konseyi'ne göre en iyisi, çocuğunuzun kavgada karşılık vermemesi çünkü aksi halde saldırganlığın dozu artabiliyor.
Sakin durmalarını ve iyi davranmalarını öğretin
Bu iki yönlü yaklaşım, sosyal beceri iletişimcisi Brooks Gibbs tarafından öneriliyor. Gibbs, büyük izleme oranına sahip bir videosunda bu iki tekniği vurgularken çocuklara belki de karşıt kültürde stratejiler öğretiyor.
Birinci kural, sinirlenmemek. Bu kural, çocuğa serin kanlı kalmayı öğretiyor. Çocuk (bu, en çok 8-12 yaş ve üzeri çocuklarda işe yarıyor), zorbanın saldırganlığına soğuk kanlı karşılık verdiği zaman basit bir mesaj vermiş oluyor: "Söylediğin, beni zerre kadar etkilemiyor." Bunun sonucunda zorba sıkılıyor. Duygu artık söz konusu olmayınca zorbanın sözlü rahatsızlığa devam etme isteği kalmıyor.
İkinci kural, onlara arkadaş gibi davranmak. Bu, algılanan düşmana iyilik göstermek anlamına geliyor. Evet, bu, kulağa gerçekten de zor geliyor. Gibbs'in teorisine göre, bir zorbanın sözlü saldırısına iyilikle karşılık vermeniz, onun dengesini tamamen bozmanıza neden oluyor. Gibbs'e göre zorbalık, bir güç dengesizliği. İyilik, bu güç mücadelesini bozuyor.
Biraz (ya da bol bol) pratikle çocuklar (ve yetişkinler) duygusal olarak dirençli olup zorbaları akıl yoluyla alt edebilirler. Zorbalığın, ergenliğe geçiş ritüeli veya çocukluğun değiştirilmez bir parçası olması gerekmez. Çocuklarımıza her zaman bir çıkış noktası olduğunu öğretelim.
259f4d0fa232438a99258657ce6346e9
Yorumlar
Yorum Gönder